Tarih Vakfı > Kitaplar

Kitaplar

Filters Sort results
Reset Apply
Yer tutucu
90.00 TL120.00 TL
Yolların güzergahı en az coğrafya kadar, tarih tarafından da belirlenir. Ve bir yolun tarihi, üzerinde egemenlik kuran devletler kadar, o yolu kullanan insanların tarihi hakkında da çok değerli ipuçları sağlayabilir. Romalıların, Adriyatik'i İstanbul ve Çanakkale boğazlarına bağlamak amacıyla inşa ettiği Via Egnatia'nın yüzyıllar içinden geçip gelen serüveni de, bu anayolun tarihini ayrılmaz bir biçimde Balkanlar'ın tarihine bağlıyor. Antikçağın sonunu belirleyen barbar istilaları sırasında ulaşıma kapanan, Bizans İmparatorluğu'nun ilk döneminde ise eski önemini yeniden kazanan Via Egnatia'nın bundan sonraki kaderi, merkezi otoritenin gücüne ya da zaafına göre belirlendi. Osmanlı denetimine girdikten sonra ise, bir kez daha Balkanlar'ın en önemli anayollarından biri haline geldi. İsmi de değişmişti: Sol Kol. Bu kitapta yer alan makaleler, antik Roma yolu Via Egnatia'dan Osmanlı'nın Sol Kol'una uzanan süreci incelerken, Balkanlar'daki Osmanlı tarihinin bu yolla kesişen siyasi, ekonomik, kültürel yönlerini, yol üzerindeki ayrı ayrı "menziller"e uğrayan bir yolculuk içinde bize tanıtıyor.
Yer tutucu
405.00 TL540.00 TL
Bu çalışmada, Demirbank'ın tarihi ile Türkiye'de ekonominin gelişimi arasında paralel bir süreç gözlenmiş, bu nedenle ekonomi, iktisat politikaları ve bankacılık sektöründeki gelişmelerle Demirbank'ın doğuşu ve gelişimi iç içe incelenmiştir. Bankanın içinde bulunduğu iktisadi ve sosyal ortam, iktisat politikaları, bankacılık alanındaki yasal ve teknolojik gelişmeler ile piyasa koşullarındaki değişiklikler bankanın işlevlerini, faaliyet alanını ve kullandığı araçları belirlemiştir. Bu doğrultuda, makro düzeydeki değişikliklerin bir işletme olarak Demirbank üzerinde ne gibi etkiler meydana getirdiği izlenmiş, bankanın bu değişikliklere nasıl uyum gösterdiği araştırılmıştır.
0.00 TL
Murat Belge, İstanbul'u gezerken kullanacağınız bu rehber kitapta kentin tarihi duyarlılığını yakalıyor, İstanbul'u sokak sokak gezdirirken anlatığı sevimli hikayelere, olaylara ve kişilere kendi yorumunu katıyor. İstanbul Gezi Rehberi'nin gözden geçirilmiş bu sekizinci baskısında tarihi yarımada, Galata, Pera, Üsküdar, Adalar, Boğaziçi ve ayrıca Kadıköy'den Pendik'e, Florya'dan Küçükçekmece'ye, Kilyos'tan Polonezköy'e İstanbul'un birçok köşe bucağı yer alıyor. Gezilerinize yardımcı olması için her bölüm harita ve krokilerle desteklendi
82.50 TL110.00 TL
Kitap dört bölümden oluşuyor:"Kalkınma Ütopyasının Askerleri", "Atölyelerden Holdinglere Sanayiciler", "Çarkların Emek Cephesi: İşçiler", "İşçi ve İşveren Örgütlenmesi" 75 Yılda Çarkları Döndürenler;portrelerle, anılarla, röportajlarla, araştırma yazılarıyla, çarkların hangi yanında, hangi cephede dururlarsa dursunlar, sanayileşme romanında tuzu ve rolü olanlar konusunda bir izlenim vermeye çalışıyor. Kısaca, Türkiye'de sanayi kesiminin 75 yıllık macerasının bir "aile albümü."
Yer tutucu
60.75 TL81.00 TL
Tanzimat döneminin ünlü yazarı Ahmed Midhat Efendi, 1889'da Stockholm'de yapılan Şarkiyatçılar Kongresi'ne Osmanlı delegesi olarak gitmiş, ardından Paris'teki Dünya Sergisi'ni ve Avrupa'nın birçok şehrini ziyaret etmiş, bu seyahatini Avrupa'da Bir Cevelan adlı kitabında anlatmıştı. Kendini bir "müstagrip" olarak tanımlayan Ahmed Midhat Efendi'nin Avrupalı "öteki"ne, özellikle de Avrupa'da tanıştığı Madam Gülnar'a bakarken kullandığı mercekler bize neleri gösteriyordu? Tarihçi Carter V. Findley, kültürün iktidar ile ilişkilerini aydınlatabilmek için giriştiği araştırmanın ve maceranın bir noktasında, bir Osmanlı düşünürünü ele alarak Oryantalizm, Oksidantalizm ve Ötekicilik sorularına cevap arıyor, Ahmed Midhat'ın merceklerini inceleyerek Osmanlı'yı daha derinden anlamaya çalışıyor.
Yer tutucu
121.50 TL162.00 TL
Osmanlı İmparatorluğu tarihinden üç yüz yıllık bir dönemin kesitini veren bu kitap, modern dönem başlarında imparatorluğun sınırında bir taşra kenti olan Musul örneğinden yola çıkarak, merkez ve taşra toplumu arasındaki ilişkilere yeni bir yorum getiriyor. Çalışmalarını Osmanlı ve Irak arşiv belgelerine ve edebi kaynaklarına dayandıran yazar, 16. yüzyıldan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun toptan gerileme devrine girdiği ve merkez devletin gücünü yitirmeye başladığı gibi genel kabul görmüş görüşleri sorguluyor. Bu görüşlern tersine, söz konusu dönem boyunca merkezi devlet ile taşralı toplumsal gruplar arasındaki ilişkilerin zayıflamak bir yana güçlendiğini sergiliyor. Örneğin, yönetimde denetim elden kaçıyormuş görüntüsüne karşın, gelişip yaygınlaşan iltizam yöntemi ve ayrıcalıklar dağıtma aracılığıyla, taşralı tüccar, asker ve bürokrat ailelerden gelen eşraf, Osmanlı devlet yapısına daha fazla bağlandı ve "Osmanlılaştı". Ayrıca, devlet ve toplum arasındaki uygulamaya yeni bir tanım getirerek bir Osmanlı taşra siyaset kültürü oluşturdu. Bu karşılaştırmalı ve çok geniş kapsamlı kitap, Ortadoğu ve Osmanlı tarihçileri yanında siyaset bilimcilerin ve erken modern dönemde devletin oluşum sürecine eğilenlerin ilgisini çekecektir.
Yer tutucu
112.50 TL150.00 TL
Bize derler Çakırca / Yar fidan boylum / Yakarız konakları... Bu ünlü Ege türküsü 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında yaşamış Çakırcalı Ahmet Efe ve oğlu Çakırcalı Mehmet Efe için yakılmıştı. Ödemişli merhum öğretmen Hakkı Dural yıllarca Ödemiş civarında yaşamış efelerin hayatı üzerinde çalışmış, bu efeler henüz hayattayken onlarla birlikte olabilmiş, ya da onları bir vesileyle görmüş kişilerle tek tek konuşmuştu. Araştırmalarını eski yazıyla iki defterde topladı. Ege'de eşkıyalık üzerine kendisinin de çok önemli araştırmaları olan Doç. Dr. Sabri Yetkin bu iki defter ve Halil Dural'ın arşivi üzerinde çalışarak bu çok önemli sözlü tarih çalışmasını gün ışığına çıkardı. Birinci elden görgü tanıklarına dayanılarak inanılmaz ayrıntılarla yazılmış, 19. yüzyıl Ege zeybeklerinin hayatı...
0.00 TL
Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, Avrupa Bankacılık ve Finans Tarihi Birliği ve Tarih Vakfı işbirliği ile düzenlenen Bankacılık ve Finans Tarihi Araştırma Yarışması 2000'de yüksek lisans tezi kategorisinde birincilik ödülü.
0.00 TL
Köy enstitülerinden on beşincisinin Ankara'da kurulması düşünülüyordu. Bu iş için bakanlık tarafından ilköğretim müfettişleri görevlendirildi. Müfettişler hayli dolaştıktan sonra, Ankara-Kayseri demiryolu üzerinde, Ankara'ya 35 kilometre mesafedeki Hasanoğlan köyünü uygun buldular. Bu köy, enstitü kurmaya her bakımdan elverişliydi. Bu karar üzerine, köylüyle temasa geçildi. Demiryolu ile Hasanoğlan köyü arasında 1.5 kilometre uzunluk, 750 metre genişliğindeki yerin en elverişli alan olduğuna hep birlikte karar verildi. Mustafa Güneri, 1941 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü müdür yardımcılığına yapı sanat başı olarak atanmış ve 10 yıl bu görevde kurucu olarak çalışmıştır.
130313241