Türkiye ve Yunanistan’da Aydınların Gölge Oyununa Etkisi
19. yüzyılın ikinci yarısında Batı tiyatrosu İstanbul ve İzmir’de yaygınlaşmaya başladı. Dönemin aydınlarından Teodor Kasap 1870’lı yıllarda yayımladığı gazetelerde yeni oluşmakta olan Osmanlı tiyatrosunun mutlaka geleneksel eğlenceliklerden (Karagöz, ortaoyunu) yararlanması gerektiğini vurguladı. Bu konuda Namık Kemal ile ters düşen Teodor Kasap’ın önerileri uygulanmadı ancak 20 yıl sonra Ahmed Midhat benzer görüşleri farklı bir çerçevede sundu. Ahmed Midhat dönemin usta Karagözcüsü Kâtip Salih ile çalıştı ve bu çalışma neticesinde nev-icad denilen Karagöz oyunları ortaya çıktı. Ahmet Akşit, Karagöz’ün 19. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın ilk yıllarına kadar olan serüvenini izlerken, Teodor Kasap ve Ahmed Midhat’ın görüşlerindeki benzerlikler ve farklılıklar üzerinde duruyor.
19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın otuzlu yıllarına kadar -inişli çıkışlı da olsa- gölge tiyatrosu Yunanistan’ın en önemli seyirliklerinin başında geliyordu. 19. yüzyılda Atina’nın kenar mahallelerinde ve taşrada daha çok fakir bölgelerde oynanan Karagiozis giderek farklı sınıflardan gelen bir seyirci kitlesine seslenmeye başladı. Önemli bir kısmı Osmanlı gölge tiyatrosu repertuarında da var olan ve zaman zaman çok dilli de oynanan oyunlar müstehcen öğeler barındırıyordu. Bu durum dönemin okumuş yazmışları ve şehirli nüfusun bir kısmında itirazlarla karşılanıyordu, bunun doğurduğu baskı polis müdahaleleriyle sonuçlandı. Karşılaştığı düşmanlığa rağmen gölge tiyatrosu Atina’da değil ama taşrada yaşamaya devam etti. Bu durum milli ruh arayışındaki aydınların Karagiozis’e yönelmeleriyle değişir. Peri Efe konuşmasında Karagiozis’in algılanışındaki değişimde dönem aydınlarının rolünü tartışacak.
Moderatör: Harun Özgür Turgan
Tarih: 23 Mayıs 2019
Saat: 18:30
Yer: Sarıdemir Mah. Ragıp Gümüşpala Cad. Değirmen Sok. No:10, Eminönü