20. Yüzyıl Avrupa Tarihi Nasıl Öğretilmeli

Son 25 yılda Avrupa ülkelerinin çoğunda ortaöğretim okullarında genel olarak tarih, özel olarak Avrupa tarihi müfredatının kapsamı önemli bir değişime uğradı. Modern tarih ile modernlik öncesi tarih öğretimi arasındaki denge değişti. 1950’li yıllarda modern tarih konuları çoğunlukla 1914’te veya 1918’de biterdi. Oysa 1970’li yıllara gelindiğinde, Batı Avrupa’da öğretilen tarih artık Birinci Dünya Savaşı’nı, iki dünya savaşı arasındaki dönemin gelişmelerini ve kilit olaylarını, İkinci Dünya Savaşı’nı, savaş sonrası yeniden yapılanmayı ve Soğuk Savaş döneminin ortaya çıkışını da kapsıyordu.

Günümüzde birçok ülkede ortaöğretim tarih müfredatının yarıdan fazlası 19. ve 20. yüzyıl tarihine odaklanmıştır. Şimdiki genişlemiş Avrupa’da okutulan bazı tarih kitapları ve müfredat konuları Sovyetler Birliği’nin dağılışını, bunun Doğu ve Orta Avrupa ülkeleri, genişlemiş Avrupa ve küresel durum açısından doğurduğu sonuçları da içeriyor. Bu kitap, tarih eğitimiyle ilgilenen kişiler için Avrupa Konseyi’nin “20. Yüzyılda Avrupa Tarihini Öğrenmek ve Öğretmek” projesi çerçevesinde hazırlanmış bir kılavuz niteliğindedir.

Tarih derslerinde “ne öğretilmeli”den ziyade, “nasıl öğretilmeli” sorusuna cevap arayan kitap, ulusal tarihi aktarmakla sınırlı kalmayan, Avrupa ve dünya tarihine ağırlıklı olarak yer veren bir yaklaşımı savunmaktadır. Görsel malzemelerin “okunması”, televizyondaki “tarih”in analiz edilmesi, yeni teknolojilerin ve internetin öğretimdeki faydalarının incelenmesi, üzerinde durulan konulardan bazılarıdır.