Açıklama
Toplumsal sınıfların öldüğünün genel kabul gördüğü 1990’lı yıllardan itibaren Türkiye işçi
sınıfı tarihi araştırmalarında niceliksel ve niteliksel bir uyanış yaşanıyor. Hatta 2000’li yıllarda
bu alanda bir bahar yaşıyoruz, zira neoliberal iktisadi ve siyasal sistem içinde yetişmiş genç
kuşak tarihçiler içinden emek tarihi ile ilgilenen çok sayıda genç tarihçi çıktı. Küresel kapitalist
sistem kendi karşıtı toplumsal hareketleri yaratırken yeni bir kuşak da ezilenlerin ve sıradan
insanların geçmişine daha fazla ilgi duymaya başlıyordu.