Açıklama
Türkiye’de İttihatçılık farklı kesimler tarafından birbirinden tamamen farklı ve zıt bir biçimde algılanmaktadır. İttihatçılar II. Abdülhamid’i tahtından ettiği düşüncesiyle bir kesim tarafından lanetlenirken, başka bir kesim tarafından ulus devletin önünü açması noktasında adeta kutsanmaktadır. Her iki yaklaşımda ihmal edilen, İttihat ve Terakki’nin gerçekte ne olduğu meselesidir. İttihat ve Terakki tarihinin yazılmasındaki bariyerlerden biri şüphesiz algılanma biçimi kadar kaynaklarının sınırlı olmasıdır. Gizli bir örgüt olarak kurulması tarihçinin işini zorlaştıran etkenlerdendir.