Tarih Vakfı > Kitaplar

Kitaplar

by tarihvakfi
Filters Sort results
Reset Apply
SALGIN HASTALIKLAR VE KAMU SAĞLIĞI PRATİKLERİ
207.00 TL276.00 TL
İsmail Yaşayanlar

İki yılı aşkın süredir küresel salgın COVID-19 ile beraber yaşıyoruz. Salgın gündelik hayatımıza karantina, seyahat sınırlamaları, sosyal mesafe, dezenfeksiyon ve maske kullanımı gibi alışkanlığa dönüşen yeni zorunlulukları dahil etti. Hastalığın yayılma hızı ve ortamı, varyantların ortaya çıkışı, tedavi alternatifleri ve özellikle de aşı meselesi hala önemli bir gündem maddesi olarak zihinlerimizi meşgul etmekte. Esasen hayatlarımızda yaşadığımız bu değişim, tarihsel perspektiften değerlendirildiğinde hiç de yeni değil. Veba, cüzam, çiçek, kolera, frengi, sıtma, tüberküloz, influenza, trahom ve HIV gibi pek çok hastalık ortaya çıktığı ve yayılım gösterdiği zamanlarda, binlerce hatta milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine sebep olurken bir yandan da toplumsal ve bilimsel devrimlere öncülük etti. Toplumsal Tarih dergisinde yayınlanan özel sayıyı temel alan bu derleme, yeni yazı ilaveleriyle salgın hastalıklar tarihini kamu sağlığı pratikleri perspektifinden bütüncül bir şekilde ele alırken, salgını tecrübe eden 21. yüzyıl bireylerinin “bitmeyen hikaye”nin bir parçası haline nasıl geldiklerini gözler önüne seriyor.

191.25 TL255.00 TL
ERDAL ÇİFTÇİ
MEHMET REZAN EKİNCİ
VEYSEL GÜRHAN

Yurtluk-ocaklık ve hükümet sancaklar, Osmanlı Devleti’nin 1514 Çaldıran Savaşı sonrasında bölgedeki yerel Kürt hanedanlar ile yaptığı bir anlaşmanın sonucu olarak, I. Selim döneminde ortaya çıkmış olup, merkezileşmenin Tanzimat uygulamaları çerçevesinde imparatorluk yapısında oluşturduğu yeni düzen ile birlikte, bu sancak yönetimleri de 19. yüzyıl ortasında sona ermiştir. Osmanlı Devleti için yaklaşık olarak üç asırlık bir süreyi kapsayan bu yönetim pratiğinin doğru bir şekilde anlaşılması ve analiz edilmesi bu derleme çalışmanın öncelediği amaçlardandır.

255.00 TL340.00 TL
Mehmet Ö. Alkan
Kurtuluş Savaşı’nda Adana ve Adana'nın Kurtuluşu BELGELER

adlı eserde yer alan belgeler,yoğun bir çalışma sonucunda ATASE, TİTE, T.C. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivleri, TTK Kitaplığı ile yerel ve ulusal basın taraması sırasında bulunan binlerce belge arasından seçilmiştir.Belirlenen belgeler kronolojik olarak hem orijinalleri hem de çevrimyazılarıyla birlikte verilmiştir. Böylece araştırmacıların arşiv referanslarıyla birinci elden yararlanacağı belgeler bütünü oluşmuştur. Savaş sürerken, 1920’de Adana’da, basılmış olan Bütün Türk Milletine ve Türk Askerlerine Vaziyetimiz ve Cihan Vaziyeti -Hakkında Talimat- başlıklı adeta“Adana’nın Kurtuluş Manifestosu” olarak niteleyebileceğimiz kitapçık derlemenin en başında verilmiştir.

97.50 TL130.00 TL
Suavi Aydın

Adana Vilâyeti Mondros Mütarekesi’ni takiben Britanya ve Fransa kuvvetlerince ivedilikle işgal edilmiş ve bu işgalin tetiklediği direniş, en erken bir tarihte (1919 yılının ilk aylarında) başlamıştır. Bu yüzden “ilk kurşun”un atılışı da haklı olarak yine bu bölgeye izafe edilir. Suriye işgalini Kilikya’yı işgal hevesiyle birleştiren Fransa, giderek genişleyen bu direniş karşısında bocalamış ve ne kadar kuvvet yığarsa yığsın bu mücadele ile başedemeyeceğini anlaması neredeyse iki yıl almıştır. Bu mücadele sürecinde giderek gelişen askerî çıkmaz Fransız siyasetinin merkezine oturmuş ve işgalde ısrar eden Clamenceau hükûmetinin yıkılmasına neden olarak, Milli Mücadele’nin kapanan ilk cephesinin Adana olmasını sağlamıştır.  

HAYATI VE ENTELEKTÜEL MİRASI
121.50 TL162.00 TL

Sabiha Sertel 1895’te Selanik'te doğdu. 1919’da çıkan Büyük Mecmua’da “Türk Feminizmi”ni ilk kez ismiyle zikreden kendisidir. Evliliği de sıra dışıydı. İlk kez Yahudi Dönme cemaatinden bir kadın, cemaat dışında bir evlilik gerçekleştirdi. Zekeriya Sertel ile evlilikleri İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yüksek düzeyde ilgisine mazhar oldu.Dahası mahkemede yargılanan ilk Türk kadın gazetecidir. Üstelik çok fazla bilinmese de Amerika’da sosyal hizmetler eğitimi alarak memleketin ilk sosyal hizmetler uzmanı vasfını kazandı.  

YUNAN TARİHYAZIMINDA YENİ YAKLAŞIMLAR
192.00 TL256.00 TL

1821’de başlayan Yunan bağımsızlık savaşının aktörleri ‘devrim’ ve ‘yerel ve ulusal kimlik’ gibi kavramları nasıl algılıyorlardı? Yunan devriminin öncülerinin oynadıkları rol neydi ve kişisel güzergâhları nasıl şekillenmişti? Farklı sosyal sınıflar devrime hangi saiklerle katılmışlardı? Devrimin liderliği için siyasi mücadele ve çatışma mevcut muydu?

121.50 TL162.00 TL
BURAK ASLANMİRZA

Türkiye’de İttihatçılık farklı kesimler tarafından birbirinden tamamen farklı ve zıt bir biçimde algılanmaktadır. İttihatçılar II. Abdülhamid’i tahtından ettiği düşüncesiyle bir kesim tarafından lanetlenirken, başka bir kesim tarafından ulus devletin önünü açması noktasında adeta kutsanmaktadır. Her iki yaklaşımda ihmal edilen, İttihat ve Terakki’nin gerçekte ne olduğu meselesidir. İttihat ve Terakki tarihinin yazılmasındaki bariyerlerden biri şüphesiz algılanma biçimi kadar kaynaklarının sınırlı olmasıdır. Gizli bir örgüt olarak kurulması tarihçinin işini zorlaştıran etkenlerdendir.

191.25 TL255.00 TL
İ. ARDA ODABAŞI

Balkan Savaşları’yla birlikte Türk milliyetçiliğinin kitleselleşme yoluna girmesi, kapitalist yayıncılığın desteğini almasısayesinde mümkün olabilmiştir. 1913-1914 senelerinde gerek Osmanlı medya sisteminin dönüşümü gerekse Türkçülüğün yükselişi, Balkan Savaşları ve 1913-1914 Boykotu’nun statükoyu sarstığı koşullarda matbuat kapitalizmi ile Türkçülüğün etkileşiminin sonucudur. Bu zaman diliminde payitahtta gözlenen matbu canlanma, ifadesini en başta bir dergi patlamasında bulur. Milliyetçi tonlar da içeren dergi furyası, Osmanlı matbuat kapitalizminin yeni atağını ve artık “Türk matbuat kapitalizmi” yoluna girişini temsil eder.

BİR ANTROPOLOĞUN GÖZÜNDEN 1990'LARIN TÜRKİYE'Sİ
121.50 TL162.00 TL
NORİKO NAKAYAMA
TOLGA ÖZŞEN

Noriko Nakayama’nın bu kitabı, yabancı antropologların çalışmalarının fazla olmadığı bir  dönemde, 1990lar Türkiye’sinde Zonguldak Ereğli’ye bağlı bir köyde bir yıl kalarak gerçekleştirdiği özgün araştırmaya dayalıdır.  Kadın ve İslam konusunda genellikle şehirli  kadınların konumunu ele alan çalışmalardan farklı olarak Nakayama “Yaşayan  köy geleneğinin içinde İslam’ın anlamı  nedir? Açık veya kapalı olmak nedir?” gibi soruları sorarak yeni bir yaklaşım sergilemektedir. Bu çalışma, ülkemizde baskın olan “Kemalist” veya  “muhafazakar” veya “liberal”  yorumlara hakim olan kadın ve din ilişkisinin “Modern mi değil mi?  veya “Modernitenin tercih edilen alternatif versiyonu mu?” gibi sorunsallarla ele alındığı ve ikilemler içinde kutuplaşmış söylemleri üreten yaklaşımları aşabilmiş olmasıyla  göze çarpmaktadır.

GENÇLERBİRLİĞİ TARİHİ
192.00 TL256.00 TL
Tanıl Bora

Futbol kulüpleri "hayat hikayeleri," son yıllarda sosyal tarihçiliğin özel ilgi alanlarından biri haline geldi. Elinizdeki kitabın sunuş metninden aktaracak olursak: "Zira bir futbols kulübünün hikayesi, fonda büyük siyasi ve sosyal değişimlerin yer aldığı , sanatkarlara benzetebilecek egolarıyla ilginç şahsiyetlerin resmigeçit yaptığı uzun bir maceradır." Cumhuriyet'le yaşıt olan Gençlerbiliği kulubünün hikayesi de, bir yanıyla, modern Türkiye tarihinin sosyal, kültürel değişimlerinin futbol sahnesindeki etkilerine ışık tutan bir hikaye. Yeni başkent Ankara'nın "tahsilli zümresine" dayanan, herhangi bir "müessese"den destek almadığı için şehrin "yegane sivil futbol kulubü" olmakla övünen bir camia... Futbolun adım adım ilerleyen endüstrileşme sürecinin bu camiayı sarsan ve değişime zorlayan sarsıntıları...

123440